Bakan Şimşek: Kira düzenlemesini uzatacak çalışmamız yok
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV’de ekonomi gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, net rezervlerin artıya geçtiğini belirterek, “Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir kaynak girişi var.” dedi. Enflasyonun kalıcı olarak düşeceğini vurgulayan Şimşek, “Ne örtük ne açık bir kur tahhüdümüz yok.” şeklinde konuştu. Şimşek, kirada yüzde 25 zam sınırını uzatmak için çalışma olmadığını açıkladı. Kurumların uzun yıllardır zarar beyan ettiğini dile getiren Şimşek, asgari gelir vergisi sorusuna “Bütün fikirleri değerlendiriyoruz.” yanıtını verdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Şimşek, kirada yüzde 25 zam sınırını uzatmak için çalışma olmadığını açıkladı.
Vergide adaletin öncelikli konular arasında olduğunu belirten Şimşek, “Türkiye’deki kurumlar vergisi mükelleflerinin önemli bir kısmı uzun yıllardır zarar beyan ediyorlar. İstisna ve muafiyetlere bakıyoruz.” dedi.
Şimşek, asgari gelir vergisi sorusuna “Bütün fikirleri değerlendiriyoruz.” yanıtını verdi.
Şimşek, enflasyonun kalıcı olarak düşeceğine dikkat çekerek, “Otomotiv ve gayrimenkulde fiyatlar düşüyor, enflasyondaki düşüş hissediliyor. Bütün göstergeler kurda istikrara işaret ediyor. Tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok, dünya ne yapıyorsa onu yapıyoruz.” dedi.
CARİ AÇIK HEDEFİ
Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar:
Program gerçekten çalışıyor, belirli alanlarda başarı çok net. Bazı alanlar sabır, kararlılık gerektiriyor. Büyümede daha dengeli bir kompozisyona doğru evrildik.
Büyük cari açık, erimiş rezervler o dönemin yansıması. Gelinen noktada net ihracatın büyümeye katkısı artı 1.6’ya döndü. İç talep hala güçlü ama daha ılımlı hale gelecek. Aşırı ısınmadan, ılımlı bir patikaya geçiş var.
Kaliteli ve dengeli bir büyüme var. Cari açık giderek daralıyor. Mayıs ayı itibarıyla cari açık 25 milyar dolara inmiş olacak. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 2,5’in altına inecek.
REZERVLERDE SON DURUM
Swap hariç net rezerv geçen hafta cuma itibarıyla 202’nin başından beri ilk kez artıya geçti. Eksi rezerv gündem olmaktan çıktı. Kısa vadeli kaynaklara sırtımızı dayamıyoruz.
Merkez Bankası’na son 2 ayda 65 milyar dolar kaynak girişi oldu.
(Kur korumalı mevduat) Hacim 70 milyar doların altına indi. Risk primi yüksek çünkü programın başındayız.
Tarihte eşi benzeri görülmemiş bir kaynak girişi var. Program beklenilenden daha iyi çalışıyor.
ENFLASYON NEDEN YÜKSELDİ?
Bugünkü gerçekleşmeler genel olarak bizim hedeflerimizle uyumlu gidiyor. Biz enflasyonun 70’li rakamlarla zirveyi bulacağını geçen sene kamuoyuyla paylaştık.
Yıllık enflasyona baktığınız zaman eleştiri haklı. “Program olmasaydı yıllık enflasyon nerede olurdu?” sorusu sorulmaz. Bunu bir kenara bırakalım, varsayımsal bir soru.
Geçen seneki koşullara gidelim. Ülke çok büyük deprem yaşadı. Depremin enflasyona iki etkisi var. Bütçe açığını muazzam bir şekilde artırdı. İkincisi çok büyük olduğu için bazı büyükşehirlere nüfus kayışı oldu. O da kiraları artırdı.
Deprem enkazının temizliği, inşaatların başlaması yazı buldu. İnşaat malzemelerinde, işçilik ücretlerinde muazzam artış oldu.
Gelelim ikinci hususa, geçen sene kuru serbest bırakmak zor kaldık. Çünkü 2021 yılında dolar/TL 18 liraya çıkmış, bir takım tedbirler alınmış KKM gibi. Uzun süre kur tutulmuş, 2023’ün neredeyse mart, nisanına kadar. Ama o dönemde enflasyon hala çok yüksek. Cari açıkta ihracat üzerinden bir çıkış sağlanacaksa, kuru biz mecburen serbest bıraktık. Kur geçişkenliği hiçbir dönemde olmadığı kadar yüksek.
Depremin ve seçim etkisiyle bütçe açığının yüzde 10’lara çıkma ihtimalinden bahsediliyordu. Bütçe açığı yüzde 5’e çekmek için vergileri artırdık.
ENFLASYONDA ZİRVE GÖRÜLDÜ MÜ?
“Birinci yıl geçiş yılı, enflasyon yükselecek” dedik.
Bugün gelinen noktada yüzde 75,4 yüksek bir enflasyon ama geçmiş 12 ayı yansıtıyor. Baz etkisiyle yükselince neden atıfta bulunulmuyor?
Mayıs ayı enflasyonu Mayıs 2023 ile Mayıs 2024 arasındaki fiyatlar genel seviyesindeki artışı yansıtıyor. Geçmiş o. Program açısından anlamlı değil. Program geleceğe bakıyor.
Şimdi önümüzdeki 12 ay için bugün piyasa diyor ki ‘Enflasyon yüzde 33 olacak.’ Şimdi neredeyiz? Yüzde 75,4’te. Nereye gideceğiz, yüzde 33.
Biz piyasa öngörüsünün biraz muhafazakar olduğu kanısındayız. Çünkü biz, piyasa öngörülerinin zamanla, dezenflasyonun hız kazanmasıyla birlikte iyileşeceğine inanıyoruz.
Maliye politikasında ilave tedbirler alacağız. Maliye politikası ayağı güçlenecek, özellikle gelecek sene bütçe açığı yüzde 3’ün altına inecek.
Gelecek yıl dezenflasyonist maliye politikası uygulayacağız.
Özellikle vergide adalet ve etkinliği sağlayacak bir reform için çalışmamızda son aşamaya geldik. Haziran ayına yetişir mi bilmiyorum.
Gelecek sene, bütçe açığı çok net şekilde yüzde 3’ün altına inecek. Geçen sene tedbir almasaydık bütçe açığı yüzde 10 olacaktı.
Bu sene hedef açığı yüzde 5’in altına düşürmek. Yani enflasyon açısından nötr veya destekleyici hale getirmek.
“ENFLASYON KALICI OLARAK DÜŞECEK”
Seçici kredi kısıtlamaları var. Miktarsal sıkılaştırma var. Dolayısıyla bu enflasyon düşecek ve kalıcı olarak düşecek. Ama zaman alacak.
Enflasyonun şok öncesi döneme geri gelmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Daha biz ilk yılımızdayız.
Enflasyon kalıcı olarak düşecek ama bütün aktörlerin sabırlı olması lazım, biz de kararlıyız.
Hizmetlerdeki fiyat katılığını çözmek zaman alacak.
Otomotiv ve gayrimenkulde fiyatlar düşüyor, enflasyondaki düşüş hissediliyor.
Kur oynaklığı azaldı. Bütün göstergeler kurda istikrara işaret ediyor.
Tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok, dünya ne yapıyorsa onu yapıyoruz.
İthalat azalmaya devam edecek. Cari açıktaki iyileşme hedeften daha iyi gidiyor.
Enerjide dışa bağlılığın azaltılması en kritik değişkendir. Enerjinin ithalattaki payı çok yüksek.
Özellikle yenilenebilir enerji, dünya ve Türkiye’deki aktörlerin ilgisi çok büyük.
TÜRKİYE’YE KAYNAK GİRİŞİ
Son 12 ayda yaklaşık net bazda 17 milyar dolarlık yabancı girişi var.
Yabancıların tahvillerdeki oranı yüzde 10’lara gidiyor. Enflasyonu indireceğimize dair güven arttığı zaman ben inanıyorum çok ciddi fon akışı olacak.
Para piyasasındaki sıcak kaynağa sırtımızı dayayamayız. Bankalar uzun vadeli finansmalara da erişebiliyor.
Bizim çok taraflı bankalarla ilişkilerimiz çok iyi; Dünya Bankası, EBRD, İslam Kalkınma Bankası, Asya Altyapı Yatırım Bankası.
Çok büyük ihtimalle bu ay içerisinde Dünya Bankası Başkanı bizi ziyarete gelecek.
Şu anda taahhüt veya taahhüte dönüşecek pozisyonları dikkate alırsanız 60 milyar doların üzerinde bir kaynağı önümüzdeki üç yıl içinde Türkiye’ye kanalize edecekle, sırtımızı sıcak kaynağa dayamıyoruz.
Likidite konusunda gerekirse Hazine olarak destek olacağız, alternatiflere bakıyoruz, borçlanma sınırımız var. Yetkiler çerçevesinde durum değerlendirmesi yapıyoruz.
CARRY TRADE AÇIKLAMASI
Bizim ne örtük ne açık bir kur tahhüdümüz yoktur, olmayacaktır. Carry trade, piyasanın bir parçası, bu olacak. Program sonuç verdikçe vadelerin uzayacağını düşünüyorum. Ben risklerin azaldığı kanısındayım.
Bizim tercihimiz küresel doğrudan yatırımlardır. Doğrudan yatırım istiyoruz, yatırımları artırmak zaman alır.
Şu anda piyasa bizi sanki kredi notumuz 1,5 kademe daha yukarıdaymış gibi fiyatlıyor
KİRADA ZAM SINIRI KALKIYOR MU?
Hiçbir şey yapmazsak düzenleme temmuzda ortadan kalkıyor.
Şu anda böyle bir düzenleme yapmaya yönelik çalışmamız yok.
TASARRUF TEDBİRLERİ
KİT’lerde yönetişim reformu gibi birçok gündemimiz var
Kamu ihale reformu yapacağız. İstisnaları önemli ölçüde azaltacak adımlar atacağız.
Vergide adalet ve etkinlik önemli bir önceliğimiz.
ASGARİ GELİR VERGİSİ UYGULANACAK MI?
Türkiye’deki kurumlar vergisi mükelleflerinin önemli bir kısmı uzun yıllardır zarar beyan ediyorlar.
20 yıl boyunca zarar eden bir şirketi açık tutarmısınız? Yüksek teknoloji Teslavari firmalar istisna tabi. Ama normal geleneksel bir sektörden 5 yıl üst üste zarar etseniz devam edermisiniz? İstisna ve muafiyetlere bakıyoruz. Bütün bu konuları içeren önemli bir çalışmamız var. Belirli bir noktaya gelince kamuoyuyla paylaşırız.
(Asgari gelir vergisi) Bütün fikirleri değerlendiriyoruz.
“GRİ LİSTE”DEN ÇIKIŞ NE ZAMAN?
Bu ayın sonunda Singapur’daki FATF genel kurulun gündem maddelerinden biri de Türkiye’nin gri listeden çıkartılıp çıkartılmayacağı konusu. Biz gitmeyi planlıyoruz. İlk sinyaller giden heyetin olumlu rapor yazdığı yönünde, siyasi bir mülahaza olmazsa Türkiye, Gri Liste’den çıkmış olacak